AŞK ve BAHAR

Bilmem kaçıncı mevsim bu...
Çocuklar oynuyor düş sokaklarında
Adını fısıldıyor kulaklarıma rüzgar
Dilime şiir bulaşmış biraz
Bir türkü tutturmuşum
Dudaklarımda...

Baharın çiçekleri savruluyor saçlarımda
Aklımda yüzün, ellerin uçuşuyor
Bir çocuk gülümseyişi yanaklarımda.

Kelebeklerle dost oldum;
Kuşu uçurtmaktan,
Karıncayı incitmekten korkuyorum.

Sokaklarımda şenlik var, kalbimde düğün.
Aşk ümittir demeyin! Uçmasından korktuğum
O, şimdi kalbinde düğüm.
......
Umuda yüz sürdüm bakışlarında
Sen, ümidin kendisi
Ben, gelmesem de sen bekliyordun
Baharda açan erik çiçeklerini
Savurmak ne hoştu o tebessümünle...

Olan olmuştu işte, ben savruluyordum
Cemre gibi başı sevdalı buluta.
Sen, kızarıyordun elma şekeri yiyen çocuk gibi
“Sevgilim” demek istercesine,
Aşk! Belki böyle bir şeydi işte...
...
Bana sorarsanız bundan sonra
Ne yollar ayırabilir bizi ne yıllar
Ne de çiğnenmemiş sokaklar.

Sen, “Nerdeydin bu zamana kadar?” diyordun
Ben, mutluluğa açılan kapıyı aralıyordum
Tertemiz.

Sen, “Sevgilisin” “Beklediğimsin” diyordun
Ben, “Sevilmek en güzel huyumdur” diyordum
Usulca.

Çünkü sevmek;
Kendin olmaktır, o olmaktır, biz olmaktır.
Cennete adını yazdırmaktır.

Bizi seviyor Tanrı!
Çünkü mutluluğa açılan yolu
O, yarattı.

“Seni seviyorum”
Tanrım!
Seni,
Seviyorum...
.
Zehra Kemaloğlu
Giresunluların Buluşma Adresi sitesinden 27.04.2024 tarihinde yazdırılmıştır.