SAĞLIK ÇALIŞANLARINA YAPILAN SALDIRI VE SAVCILAR

Karadeniz Tıp Fakültesinde görevli Doktor Esra Ersöze, bir hasta yakını tarafından yangın tüpüyle
yapılan saldırı sonrası yakalanan saldırgan, savcılık tarafından “tamamlanamayan bir eylem” gerekçesiyle
serbest bırakılmış..
Herhalde yasal hükümler salıverilmesini gerektiriyor ki savcı ona göre kararını vermiş..
Pekiiii..
Eğer böyle bir saldırı bir savcımıza yapılmış olsaydı, sonuç ne olurdu dersiniz..
Sizlere ilginç bir anımı anlatayım.
(Olay Kadıköyde geçiyor)
Sürücünün biri, işlek bir caddede sol şeritte ilerlerken, sağ şeritteki otomobilin aynasına hafifçe
dokunuyor.
Diğer arabada ki bayan sürücü bu sürücüye arabasını durdurmasını işaret ediyor.
Sürücü sağa çekiyor, bayan şöför arkada duruyor, arabadan iniyorlar.
Kadın ciyak ciyak bağırıyor.
Sürücü dokunduğu aynaya bakıyor, hiçbir maddi hasar yok, ayna sadece katlanmış.
Eliyle katlanan aynayı düzeltiyor, “bakın bayan hiçbir hasar yok. Bu kadar bağırmanıza gerek yok” diyor.
Kadın caddeyi inletiyor.
“Sana şöförlüğü öğretene.. sana ehliyet verene.... Seni sürüm sürüm süründüreceğim. Seni şikayet
edeceğim..”
Adam şaşkın “Hanımefendi varsa bir zararın telafi edeyim Bu kadar bağırmana gerek yok..
Kadın susmuyor, trafik sıkışıyor, kornalar çalmaya başlıyor,
Adam sinirleniyor, “Ne halin varsa gör, git istediğin yer şikayet et “ deyip arabasına binip olay
mahallinden ayrılıyor..
,,,
Günler sonra adamı 2 polis evinden alıp karakola getiriyorlar..
(Bende hakkımda başka bir şikayetten oradayım)
Adam şaşkın, neden gangaster mafya lideri gibi yakalanıp karakola getirildiğini anlamaya çalışıyor..
İkide bir soruyor, “Memur beyler beni neden getirdiniz, suçum ne?”
Sonuçta komiser şikayet dilekçesini okuyor.
Şikayet eden, trafikte aynasına dokunduğu kadın sürücü.
Adam haliyle çok daha şaşırıyor.
Böyle ufak bir kabahatten dolayı devletin memurları ve kendisi meşgul ediliyor.
Ama sonuçta kendisine isnat edilen sucu hafif gördüğünden biraz rahatlıyor.
Fakat o da ne?
Komiser şikayet dilekçesini okudukça adam küçük dilini yutuyor.
İşte isnat edilen suçlar:
Trafikte tehlikeli araba kullanmak!
Maddi hasarlı kazaya sebebiyet vermek!
Diğer sürücü bayana tehdit, hakaret ve küfür etmek!
Kaza mahallini tutanak tutulmadan terk etmek!
Devletin yöneticilerine küfür etmek!
....
Adam şaşkın..
Meğer kadın sürücü Kadıköy Savcısının eşiymiş!
Aldın mı başına belayı benim masum vatandaşım!
Şimdi karakolda ifade ver, savcılığa çık orada da ver, kendine isnat edilen suçları kabul etmemek için
yırtın, iftira yapılmış de, mahkemelere düş!
Yıllarca mahkeme kapılarında sürün!
Sonuçta mutlaka ceza alacaksın. Yok öyle savcının eşinin arabasının 1 m yakınından geçmek!
Sonra bu işin akıbeti ne oldu bilemem..
.....
İşte Dr Esra Erola saldıran kişiyi, savcı isteseydi yanına birçok yapılmamış eylem ilave eder, bu kişiyi
serbest bırakmazdı..
Demek ki neymiş..
Güç kimdeyse gerisi hikaye..

Sen hakkını ara bakalım Olmayan adelet düzeninde bulursun!
M.Çınar Çetinkaya
28.4.2020